Sayın Bakanlar ve Bakan Yardımcıları,

Afgan Hükümeti’nin Saygıdeğer Temsilcileri,

Sayın Milletvekilleri,

Değerli Misafirler, Sayın Basın Mensupları,

Kıymetli Meslektaşlar,

Bugün, 15 Temmuz 2016 tarihinde Fetullah Gülen ve terör örgütü tarafından gerçekleştirilen darbe girişiminin üçüncü yıl dönümünü idrak ediyoruz. Kıymetli vaktinizi ayırarak, bu anlamlı etkinlikte Afgan-Türk dayanışmasını en iyi şekilde sergilemenizden büyük memnuniyet duyuyorum.

FETÖ liderliği tarafından planlanan, örgütün ordumuz içine sızdırılmış mensupları tarafından silahlı kuvvetlerin emir komuta zinciri dışına çıkılmak suretiyle gerçekleştirilen darbe teşebbüsü, Türkiye’nin maruz kaldığı en kanlı terör saldırısıdır. Bu saldırı 250 kişinin şehit olmasına ve 2000’den fazla kişinin yaralanmasına neden olmuştur. Bu vesileyle şehitlerimizi rahmetle anıyorum.

Saldırıyı gerçekleştirenlerin sergilediği vahşetin ve hainliğin benzeri, tarihimizde görülmemiştir. Darbeyi gerçekleştirenler, Türkiye Büyük Millet Meclisi’ni, Cumhurbaşkanlığı külliyesini ve stratejik öneme sahip sayısız diğer hükümet binasını hedef almışlardır. Ankara’da ve İstanbul’da darbe girişimini protesto eden yüzlerce sivil vurularak öldürülmüştür. 15 Temmuz, Türkiye’nin demokratik seçimle işbaşına gelmiş Hükümetine ve Türk milletinin hür iradesine yönelik doğrudan bir saldırı olmuştur.

Türk halkının kararlılık ve dirayeti ile demokratik haklarına olan güçlü bağlılığı, Türkiye’yi ve komşularını yıllarca istikrarsızlaştırabilecek darbe girişiminin bertaraf edilmesini sağlamıştır. Öte yandan, Türk halkı, demokrasiyi muhafaza etme arzusunda yalnız kalmamıştır. Afgan Hükümeti, darbe girişimini kınayan ve olaylar sonrasında dayanışmasını sergileyenler arasında başta gelmiştir.

Geçtiğimiz iki yıl zarfında tanıştığım ve bir kısmı bugün burada olan çok sayıda Afgan kardeşimiz de, sözkonusu gece Türkiye’de yaşananları sabahın erken saatlerine kaygıyla takip ettiklerini ve kardeşlik bağları besledikleri bir ülkenin refah ve istikrarı için dua ettiklerini benimle farklı vesilelerle paylaştılar.

15 Temmuz, FETÖ terör örgütünün oluşturduğu büyük tehdidi gözler önüne sermiştir. Esasen, 15 Temmuz'un tüm boyutlarıyla anlaşılabilmesi için FETÖ'nün on yıllar boyunca, okul ve dershanelerden başlamak üzere oluşturduğu karanlık şebekenin ve evvelce gerçekleştirdiği eylemlerin de değerlendirilmesi gerekmektedir.

FETÖ, masumane bir eğitim hareketi kisvesi altında kurduğu okullarda genç beyinleri endoktrine etmek suretiyle, örgüt liderliğinin talimatlarını sorgusuz yerine getiren bir müridler grubu yetiştirmeye çalışmış; bunda kısmen başarılı olmuştur.

Anılan okullardan mezun olan bazı kesimler, sınav sorularının çalınması suretiyle Türk devletinin en kritik kurumlarına yerleştirilmiş, örgütün önünde engel gördüğü kişileri her türlü kumpasla bertaraf etmeye çalışmışlardır. Bu kişiler arasında bürokrat, asker,polis, akademisyen, gazeteci ve sanatçılar dahi yer almıştır. FETÖ, devletin kaynaklarını ve otoritesini örgüt çıkarları doğrultusunda kötüye kullanmak suretiyle, ekonomik ve siyasi nüfuzunu güçlendirmiştir.

Bugün FETÖ, 160 ülkede, binlerce okul, iş yeri, STK ve medya kuruluşuyla varlık göstermeye çalışmaktadır. Örgütün faaliyet biçimi dünya genelinde aynıdır. Örgüt küresel ekonomik ve siyasi etkisini derinleştirmeyi ve genişletmeyi amaçladıkça, faaliyet gösterdiği tüm ülkeler için bir güvenlik tehdidi teşkil etmektedir. Afganistan, FETÖ’nün hala faaliyet gösterdiği ülkelerden biridir ve Afgan Hükümeti FETÖ’nün yarattığı tehdidin farkındadır.

Geçtiğimiz üç yıl içerisinde devletimizin temel önceliklerinden birini yurt içinde ve yurt dışında FETÖ’yle mücadele oluşturdu.

Bu süreçte, FETÖ önemli bir dönüşüm yaşadı. Türkiye’deki ana omurgasını kaybeden örgüt, bugünyurtdışı yapılanmasıyla ayakta kalmaya çalışmaktadır. Dolayısıyla, Türkiye dışındaki FETÖ yapılarıyla mücadele daha büyük önem kazanmıştır.

Özellikle eğitim alanında FETÖ’ye karşı adımların mağduriyet yaratmasını engellemek amacıyla, Türkiye Maarif Vakfı dünya çapında faaliyetlerini sürdürmektedir. TMV,Afganistan dahil 18 ülkede FETÖ iltisaklı okulları devralmıştır.

Afganistan’da FETÖ iltisaklı Afgan-Türk Çağ Eğitim Kurumları adlı STK tarafından işletilen Afgan-Türk Okulları, Afgan öğrencilere 20 yıla yakın süredir eğitim vermekteydi. Gerçekte ise bu STK, FETÖ örgütüne ve onun bağlantılı unsurlarına finansman sağlayan geniş bir ağın parçasıdır. Bu itibarla, okullardan sağladıkları tüm gelirleri Afganistan dışına transfer etmiş olmaları bunun bir göstergesidir.

Malumunuz olduğu üzere, Afgan ve Türk Hükümetlerinin ortak kararlılığı neticesinde, iki ülke Eğitim Bakanlıkları geçtiğimiz yıl bir Mutabakat Zaptı imzaladılar ve 15 FETÖ iltisaklı okulun ve eğitim merkezinin TMV’ye devrine karar verdiler.

Karşılığında ise Türkiye, okullardaki eğitim kalitesinin yükseltilmesi, Afganistan genelinde yeni okullar inşa edilmesi, okul harçlarının azaltılması, şehitlerin çocuklarına ücretsiz eğitim sağlanması ve yüksek puanla mezun olanlara Türkiye’de burs imkanları yaratılması ve okullardan elde edilecek gelirlerin tekrar Afganistan’da yatırıma dönüştürülmesi sözlerini verdi.

Geçtiğimiz Şubat’tan bu yana, önce ATÇE lağvedildi; ardından Cevizcan, Kandahar, Belh, Nangarhar, Herat ve en son Kabil’deki okulların TMV’ye devri sağlandı. Bu süreçte görev alan veya sürece destek veren tüm Afgan makamlarına ve Afgan kardeşlerimize huzurlarınızda bir kez daha teşekkür ediyorum.

Geçtiğimiz aylarda, Herat’taki, Kandahar’daki ve Celalabad’daki Afgan-Türk Maarif Liselerini ziyaret ettim. Devralınan bazı yapılar, ilk etapta o kadar kötü durumdaydı ki, harabe haldeki yapılarda özel eğitim verildiğine inanamadık. Şimdi, anılan okullardaki tüm altyapıyı elden geçiriyoruz. Ayrıca, aynı yerleşkelere yeni tesisler kuracağız ve yeni okullar açacağız.

TMV idaresindeki Afgan-Türk Maarif Okulları’nda yaşanan olumlu dönüşüme ve Türkiye’nin sözlerini yerine getirdiğine tanıklık ettikçe, Türkiye’nin Afganistan’ın eğitim sektörüneangajmanının genişletilmesine ve derinleştirilmesine yönelik talebin de arttığını memnuniyetle görüyoruz.

Türkiye olarak bu talebi yerine getirmeye bağlıyız. Bunu sadece Afganistan’da FETÖ’nün yol açtığı tehdidin sona erdirilmesine yönelik ortak amaçlarımıza hizmet ettiği için değil, kardeş Afgan halkıyla olan uzun vadeli ve tarihin sınamalarını basşarıyla atlatmış gönül bağlarımızdan ötürü yapmaktayız.

FETÖ’nün yurtdışındaki yapılanmasına yönelik çabalarımız uzun soluklu bir mücadeledir. Hükümetimiz bu doğrultudaki çalışmalarını kararlılıkla sürdürecektir. Ayrıca, eğitime yatırım Afganistan’ın geleceğine yatırımdır ve Afgan halkı yardımımızı talep ettiği müddetçe, desteğimiz devam edecektir.

Hepinize teşekkür ederim.